Demokrat Parti ve Liberalizm İlişkisi

##plugins.themes.bootstrap3.article.main##

Rabia Burçin Yavuz

Özet

Demokrat Parti, Türkiye Cumhuriyeti’nde dönüm noktası olarak değerlendirilebilecek gelişmelere yalnızca tanıklık etmemiş, aynı zamanda bu gelişmelerin önemli bir aktörü olmuştur. 1930’lu yıllarda dünyada Büyük Buhran kaynaklı olarak yatırımların iç piyasaya yönlendiği, bu doğrultuda Türkiye’de devlet eliyle sanayinin geliştirilmesinin amaçlandığı söylenebilir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında ise, dünyada liberal iklimin, ABD güdümüyle giderek hakim olması Türkiye’yi de etkilemiş, savaş sonrası Avrupa’nın tarımsal desteğe ihtiyaç duyması Türkiye’de liberalleşme hamlelerinde tarım ve ticaret burjuvazisine öncelik verilmesine yönelik bir itki oluşturmuştur. Böylece burjuvazinin özellikle tarım ve ticaret kanadının güçlenmesi ile liberalleşme tartışmaları iyiden iyiye kendini hissettirmeye başlamıştır. Böyle bir atmosferde ortaya çıkan Demokrat Parti, kendisini liberal bir parti olarak tanımlamamakla birlikte parti programında, politikalarında, vaatlerinde liberal unsurları sıklıkla kullanmıştır. Bununla birlikte, özellikle iktidara geldikten bir süre sonra, ekonomik göstergelerin de kötüye gitmesiyle, DP politikalarının giderek otoriterleşen bir çizgide seyrettiği söylenebilir. Bu bağlamda liberal fikir ve uygulamalardan uzaklaşan DP, otoriter çizgisini sürdürürken çoğunlukçu demokratik yaklaşımı işlevsel bulmuştur.

##plugins.themes.bootstrap3.article.details##

Nasıl Atıf Yapılır
Yavuz, R. B. (2023). Demokrat Parti ve Liberalizm İlişkisi. Sosyal, Beşeri Ve İdari Bilimler Dergisi, 6(12), 1635–1648. https://doi.org/10.26677/TR1010.2023.1336
Bölüm
Makaleler