Nörogastronominin Duyular ve Lezzet ile İlişkisi
##plugins.themes.bootstrap3.article.main##
Özet
İnsan yaşamı süresince doğar, büyür, yaşar ve ölür. Geçmişten günümüze sürekli bir değişim içerisinde olan gastronomi alanına M.Ö. I. yy. ile M.S. III. yy. tarihleri arasında yaşadıkları düşünülen ve Latin Apiciuslar tarafından ortaya çıkartılan ilk yemek tariflerinin bu değişime öncülük ettiği düşünülmektedir. Günümüzde yiyecek ve içeceklerden alınan zevklerin arttırılması için ortaya pek çok yeni akımlar çıkmaktadır. Bunlardan birisi dünya genelinde tükenmekte olan kaynakların ve her geçen gün hızla artmakta olan insan nüfusunun beslenme sorunlarına çözüm üretmek adına ortaya çıkan gastronomi akımlarından birisi de “nörogastronomi”dir. Nörogastronomi beş duyu organına hitap ederek farklı algılar yaratmaktadır. İnsanlar aynı yemekleri yemelerine, aynı içecekleri içmelerine rağmen farklı lezzetler algılayabilir. Bunun en büyük sebebi beynimiz ile lezzet algısı arasındaki ilişkidir. Gordon M. Shepherd “insan beyni lezzet sistemi” ile gıdalar ve duyular arasındaki ilişkiyi açıklamıştır. Yakın bir geçmişe sahip olan nörogastronomi insan beyni ile yiyecekler arasındaki ilişkiyi inceleyerek bilim ve gastronomiyi yakınlaştırmıştır. Bu sayede nörogastronomi insan hayatının daha kaliteli bir hale gelmesine katkı sağlamakta ve duyularımızla lezzet algılarımızda değişiklikler olabileceğini göstermektedir. Bu sebeple bu çalışmada nörogastronomi alanında hazırlanmış olan çalışmalar literatür taraması yöntemiyle bir araya toplanmaya çalışılmıştır ve ilgili alan yazına katkı sağlaması amaçlanmıştır. Çalışmanın sonucunda, nörogastronomi alanında yapılan araştırmalarda son yıllarda artış gözlemlendiği ve hem pazarlama hem de gastronomi alanında öneminin giderek arttığı sonucu ortaya çıkmıştır. Lisans bitirme tezinden üretilmiştir.
##plugins.themes.bootstrap3.article.details##
Bu çalışma Creative Commons Attribution 4.0 International License ile lisanslanmıştır.