Türkiye’de Bölgelerarası İç Göçlerin Kentleşmeye Etkileri: İstanbul Örneği
##plugins.themes.bootstrap3.article.main##
Özet
Bölgelerarası sosyo-ekonomik analizlerinin yapılması ve Avrupa Birliği (AB) ile karşılaştırılabilir veriler üretilmesi amacıyla AB bölgesel sınıflandırması olan NUTS kriterlerine göre bölgeler tanımlanmıştır. Avrupa Birliği Komisyonu’nun İBBS bölgeleri için eşik nüfus büyüklükleri İBBS düzey 1 için 3.000.000-7.000.000, İBBS düzey 2 için 800.000-3.000.000 ve İBSS düzey 3 için 150.000- 800.000 arası nüfus miktarları olarak belirlenmiştir. Çalışma sahamızın odak noktasını oluşturan İstanbul ise her üç düzeyde de müstakil olarak ele alınan tek birimdir. Hem iç göç hem de hızlı kentleşmenin birlikte şekillendirdiği İstanbul’un nüfus değişimine baktığımızda ilk nüfus sayımının yapıldığı 1927 yılında toplam nüfusun 800.000 iken, 1945 yılında 1000.000, 1970 yılında 3000.000, 1990 yılında 7000.000 ve 2000 yılında 10 milyon 2014 yılında ise 14 milyon olduğu bilinmektedir. 2019 ve 2020 yıllarında ki nüfusun değişimini değerlendirdiğimizde ise; toplam nüfusun15 milyonu aştığını görmekteyiz. İstanbul, Türkiye toplam nüfusunun %18,49’unu barındırmaktadır. 2020 TÜİK verilerine göre Türkiye aritmetik nüfus yoğunluğu 109 kişi iken, İstanbul’un aritmetik nüfus yoğunluğu ise 2976 kişidir. Kentleşme ve göç denilince akla ilk gelen metropol kent İstanbul için, yapılması gereken çok çalışma ve söylenmesi gereken çok söz olmasına rağmen çalışmada kentin maruz kaldığı iç göç olgusu diğer bölgelerle karşılaştırılarak değerlendirilmiştir.
##plugins.themes.bootstrap3.article.details##
Bu çalışma Creative Commons Attribution 4.0 International License ile lisanslanmıştır.